Putin gelecek vizyonunu anlatırken seçmenler bakışlarını savaştan uzağa çeviriyor

Posted by

T24 Çeviri

– Valerie Hopkins

Vladimir V. Putin’in Rusya için -başarı, yenilikçilik ve sınır tanımazlık olarak özetlenebilecek- vizyonu Moskova’nın en büyük turistik mekanlarından biri olan ve şu anda Rusya 2024 adlı şık bir vitrine ev sahipliği yapan Stalin döneminden kalma bir sergi merkezinde sergileniyor. Sergi, Kremlin’in Rusya’nın son yirmi yıldaki, yani Putin’in iktidarda olduğu dönemdeki başarılarını ve bu hafta sonu yapılan seçimlerde altı yıllık bir dönemi daha garantiledikten sonra geleceğe yönelik vaatlerini tanıtıyor.

Sergi birçok açıdan, insanlarının büyük ölçüde- en azından kamusal alanda- Sayın Putin’in iki yıldan uzun bir süre önce Ukrayna’da başlattığı büyük ve kanlı savaştan gözlerini kaçırdığı bir ülkenin mikrokozmozu gibi.

Serginin en önemli parçası, Ukrayna’dan yasadışı yollarla ilhak edilen beş bölge de dahil olmak üzere tüm Rus bölgelerinin pavilyonlarının yer aldığı büyük bir salon olarak karşımıza çıkıyor. Pavilyonların birinde ziyaretçileri, Ukrayna sınırındaki Belgorod bölgesini lale tarlalarıyla dolu sakin ve huzurlu bir yer olarak gösteren iki LED ekran karşılıyor.

Oysa bu görüntü, düzenli olarak çalan hava saldırısı sirenleri ve perşembe günü iki kişinin ölümüne, 19 kişinin de yaralanmasına neden olan ölümcül Ukrayna füze ve insansız hava aracı saldırıları gerçeğiyle giderek daha fazla çelişiyor.

Kırım pavilyonundaki ziyaretçi kalabalığı, 2014 yılında yasadışı olarak ilhak edilen yarımadayı Rus anakarasına bağlayan köprüyle övünen bir videonun yanında Romalı lejyonerler gibi giyinmiş adamlarla poz veriyor. Ukrayna’nın 2022’de köprüyü havaya uçurduğu saldırıdan ya da köprünün saatlerce kapatılmasına yol açan sık tehditlerden ise hiç söz edilmiyor.

Putin, Batı dünyasının büyük bölümünde dışlanmış biri haline gelmişken, iç fiyatlar yükselirken ve Rus ordusu Ukrayna’da şaşırtıcı sayıda kayıp verirken bile, anavatanı yücelten ve hükümetin zafer anlatısını kabul eden pek çok Rus’un benimsediği bilişsel bir uyumsuzluk bu.

Princeton Üniversitesi’nde çalışan Rus sosyolog ve araştırma görevlisi Greg Yudin, “İnsanlar bu iki yılı, büyük bir trajediyi görmezden gelmeyi seçmek zorunda kaldıkları bu garip durumda geçirdiler” diye belirtiyor. “Çoğu kişi neler olup bittiğini anlıyor ama yine de hiçbir şey olmuyormuş gibi davranmak zorunda kalıyor. Bu son derece travmatik bir deneyim.”

New York Times muhabirinin kısa bir süre önce ziyaret ettiği fuar ziyaretçileri ne savaştan ne de yakın zamanda ilhak edilen Ukrayna topraklarından bahsetti.

Sergiye 63 yaşındaki meslektaşı Elena ile birlikte katılan 42 yaşındaki su arıtma mühendisi Maria, “Sergi belki bir başyapıt değil ama en azından Rusya’yı olduğu gibi gösteriyor,” diye konuşuyor. Her iki kadın da gördüklerinden övgüyle söz ederken, misilleme yapılmasından korktukları için yabancı bir gazeteciyle tam adlarını paylaşmaktan çekiniyorlardı.

Kendisi ise sergiyi dört kez ziyaret etmiş olan Bay Putin’in ağırlığı, pavilyonların birçoğunda sergilenen alıntılarla kendini hissettiriyor.

Ukrayna’da işgal altındaki Kherson bölgesi için sergilenen bir alıntıda “Rusya’nın sınırları hiçbir yerde bitmiyor” deniyordu. Yakın zamanda bir öğleden sonra, bir kadın alıntının önünde poz vermiş, bir adam da onun fotoğrafını çekerken pazularını esnetiyordu.

Rus seçim aygıtının Kremlin tarafından kontrol altına alınmasıyla birlikte Putin’in cuma günü başlayıp pazar gecesi sona erecek oylamada diğer üç adaya karşı ezici bir üstünlükle galip ilan edilmesi neredeyse kesinleşmiş durumda. 1999’dan bu yana iktidarda olan Putin, görev süresini tamamlaması halinde 1700’lü yıllarda İmparatoriçe Büyük Katerina’dan bu yana en uzun süre görev yapan Rus lider olacak.

Oylama, ABD’de Ukrayna’ya verilen desteğin giderek azaldığı ve Rusların savaş alanında zafer kazandığı bir dönemde gerçekleşiyor. Bu durumdan istifade eden Bay Putin ise bir yandan Ruslara hayatın normale döneceğine dair güvence verirken bir yandan da Rusya’nın varlığına tehdit olarak gördüğü Batı’ya karşı giderek daha düşmanca bir tavır takınıyor.

Rusya 2024 sergisi, Estonyalı bir haber kuruluşu olan Delfi tarafından ele geçirilen ve Kremlin’in en az 690 milyon dolar bütçeli bir iç ” enformasyon savaşı” olarak adlandırdığı belgelerin bir parçası.

The Times ve diğer haber kuruluşlarıyla paylaşılan belgeler, Rusya’da sadece bir “özel askeri operasyon” olarak bilinen savaşa ve Ukrayna’nın doğusunun işgaline destek sağlamak amacıyla medya ve film projelerine yapılan kapsamlı harcamaları ortaya koyuyor.

Şimdilik Kremlin’in “enformasyon savaşı” meyvelerini veriyor gibi görünmekte. Katılımcıların sergide hayranlık ve sevinçlerini ifade etmeleri, Kremlin’in Ukrayna’nın tam ölçekli işgalinden iki yıl sonra ortaya koyduğu seçici Rusya vizyonunun pek çok sıradan vatandaş arasında hala ilgi gördüğünün de bir işareti.

Geçtiğimiz ay bağımsız Levada Merkezi tarafından yapılan bir ankete katılanların yüzde 75’i ülkenin doğru yönde ilerlediğini söylüyordu ki bu oran sorunun ilk kez sorulduğu 1996 yılından bu yana hiç olmadığı kadar yüksekti.

Levada tarafından yapılan bir başka anket ise her beş Rus’tan yalnızca birinin ülkelerinde “bir şeyleri değiştirebilecek güce sahip olduklarına inandıklarını” gösterdi. Fakat Moskova’daki Carnegie Rusya Avrasya Merkezi’nde kıdemli bir araştırmacı olan Andrei Kolesnikov, buna rağmen Rusların çoğunun “hala bir demokraside yaşadıklarına inandıklarını” söylüyor.

Rusya 2024’te savaşı hatırlatan en az sayıda unsurdan biri Kremlin’in iki temel politika önceliğini bir araya getiren bir pavilyondu: toplumun askerileştirilmesi ve okul çağındaki gençler için “vatanseverlik eğitimi”.

“Çocuklar için Ordu” adlı bölümde çocuklar askeri üniformalar giyen çizgi hayvanlarla karşılanıyordu. İçinde çocuklar son teknoloji ürünü insansız hava araçlarını kullanma pratiği yapmaya, sanal gerçeklik uçuş simülatörüne oturmaya ve Counter-Strike adlı bir video oyunu oynamaya teşvik ediliyordu.

Ülke genelinde Kremlin, savaşın hem travmasını hem de dramını fırsata dönüştürmeye gayret etti. Ulusal gururu ve vatanseverlik ruhunu artırmak için askeri geçit törenleri ve savaş gazilerinin yer aldığı okul programları düzenlendi.

Askerlere ve kadınlara öncelik vereceğine söz veren Putin, geçtiğimiz ay yaptığı yıllık ulusa sesleniş konuşmasında “Kahramanlar Zamanı” adlı yeni bir program açıkladı. Programın amacı, gazilere ve askerlere, yeni uzmanlar yetiştirmek üzere “özel bir personel eğitim programının” parçası olma şansı vermek.

Carnegie analisti Bay Kolesnikov, Rusya ekonomisini savaşa hizmet edecek şekilde yeniden yönlendirirken, Kremlin’in “yeni bir orta sınıf yarattığını” söylüyor.

Princeton’dan sosyolog Bay Yudin, Rusların hala savaş konusunda endişeli olduğunu söylüyor ve bu belirsizlik garip bir şekilde seçmenleri Putin’e çekecek bir etkiye sahip.

“Kazanamazsak ne olacağına dair korkular var: ‘Aşağılanacak, yargılanacak, büyük tazminatlar ödemek zorunda kalacak yani kısaca yabancıların kontrolü altına gireceğiz’, şeklindeki düşünceler yaygın” diyor Yudin. “Bu korkular, kendisini savaşı sona erdirebilecek tek kişi olarak konumlandıran Putin tarafından da körükleniyor.”

Bu süreci kolaylaştıran bir başka unsur ise Kremlin’in savaşa son verilmesi çağrısında bulunan tüm adayları bastırmış olması. İçlerinden eski bir TV sunucusu olan Yekaterina Duntsova, geçen yılın sonlarında adaylıktan diskalifiye edildi. Bir diğer savaş karşıtı aday Boris B. Nadezhdin ise 100.000’den fazla destek imzası toplamış ancak seçim komisyonunun “usulsüzlük” olarak tanımladığı nedenlerle diskalifiye edilmişti.

Bu hafta sonu yapılacak oylama da herhangi bir bağımsız gözetim olmadan gerçekleşirken, ülkenin birincil seçim izleme grubu Golos, Adalet Bakanlığı tarafından “yabancı ajan” olarak tanımlandı ve kurucu ortağı Grigory Melkonyants hapse gönderildi.

Putin’in en büyük rakibi, muhalefet lideri Aleksei A. Navalni ise 16 Şubat’ta Kuzey Kutbu’ndaki bir ceza kolonisinde gizemli koşullar altında öldü.

Moskova’nın eteklerinde olan mezarı, Putin’in savaş, seferberlik ve nükleer tehditleri yerine “gelecek güzel bir Rusya” vizyonunu tercih eden tahminen on binlerce Rus için bir önemli ziyâret mabedi haline geldi.

Yurt içinde ve yurt dışında sürgünde yaşayan pek çok savaş karşıtı Rus, özgür ya da adil olmayan bu sahte seçime katılıp katılmama konusunda kararsız.

Navalni ölümünden önce, muhalif görüşlü insanları pazar günü öğlen saatlerinde protesto için sandık başına gitmeye çağırmıştı. Katılım, onun mirasının ve cenazesinden bu yana biriken öfke ve ivmenin ilk testi olacak- protesto arzusunun misilleme korkusuna ağır basıp basmayacağını burada göreceğiz.

Perşembe günü Moskova savcılığı protestoların yasadışı olduğu ve protestoları organize etmenin ya da protestolara katılmanın beş yıla kadar hapisle cezalandırılabilecek eylemler olarak değerlendirileceği uyarısında bulundu.

Rusya 2024 fuarına geri dönecek olursak, su arıtma mühendisi Elena oy verme konusunda kararsız olduğunu söylüyor. “Belki oy veririm, çünkü şu anda işler gerçekten iyi gidiyor,” dedikten hemen sonra hızla kendini durdurdu.

“Ama tabii ki tüm bunların iyi bir şekilde sona ermesini umuyoruz,” diyerek savaşa üstü kapalı bir gönderme yaptı. “İnsanlar bunun sona ermesini gerçekten istiyor.”


Valerie Hopkins kimdir?

Valerie Hopkins The New York Times için Ukrayna’daki savaşı ve bu çatışmanın Rusya, Ukrayna, Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’ni nasıl değiştirdiğini inceliyor. Kendisi Moskova’da görev yapmaktadır.

Metnin orijinali 15 Mart 2024 tarihinde The New York Times’ın internet sitesinde yayımlanmıştır:

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir