Bir dönem çokça tartışılan borsa ve kripto para vergisine ilişkin hükümet son noktayı koydu. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, bu konunun gündemlerinde olmadığını ifade etti.
Bloomberg’e konuşan Yılmaz, “Borsa vergisi gündemimizde yok. Bir dönem tartışıldı ve gündemimizden düşmüş oldu” dedi. Yılmaz, kripto vergisinin de gündemlerinde olmadığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı yardımcısı, gelecek süreçte vergideki istisna ve muafiyetleri mümkün olduğunca daraltmak istediklerini belirterek “Bundan sonra genel vergi oranlarında, kanuni vergi oranlarında çok değişiklik beklememek gerekir” dedi.
Swap kanalları ve borsada açığa satış yasağı
Yılmazi Londra’yla swap kanallarının tekrar açılması konusundaki çalışmalara ilişkin açıklamasında, sürecin ilgili birimler tarafından değerlendirildiğini belirtti. Yılmaz, şöyle devam etti: “Tabii ki zamanı gelince, şartlar oluşunca bunlar kaldırılacaktır. Ancak burada finansal istikrarımızı çok önemli görüyoruz ve ihtiyatlı bir yaklaşım sergileniyor. Yani bize zarar vermeyecek bir zamanlamayla bu çalışmaların tamamlanacağını düşünüyorum.”
Yılmaz, borsada açığa satış yasağının kaldırılması konusunda “Finansal İstikrar Komitesi başta olmak üzere ilgili kurumlarımız bunların etki değerlendirmelerini yapıyorlardır. Bunlar, yeri zamanı geldiğinde karar verilecek hususlar” dedi.
Enflasyon muhasebesi 2025’te devam edecek mi?
“Finans kuruluşları 2025’te enflasyon muhasebesine geçecekler mi, geçmeyecekler mi?” sorusunu yanıtlayan Yılmaz, “Bir süre sonra bu Türkiye’nin gündeminden düşecek. Belki gelecek yıl da bunu tartışacağız ama 2026’da muhtemelen böyle bir tartışma olmayacak” dedi.
50 milyon TL’nin altında olan KOBİ’ler için uygulamanın ertelendiğini anımsatan Yılmaz, “Yatırımları gözetici bir çalışma yürütüyoruz. Devam eden yatırımların bu süreçlerden olumsuz etkilenmemesi adına Hazine ve Maliye Bakanlığımız, Gelir İdaresi Başkanlığımız özellikle alternatifler üzerinde duruyor. Gerekirse bu konuda sonbaharda bir kanuni düzenleme yapabiliriz” ifadelerini kullandı. Yılmaz, finans kuruluşlarıyla ilgili kararın da yıl sonunda netleştirileceğini söyledi.
‘KÖİ’lerde sözleşme yenileme yok’
Yılmaz, Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) projelerinin yalnızca finansal olarak değerlendirilmemesi gerektiğini, ekonomik analizlerinin de göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtti.
Türkiye’nin birçok projeyi yatırım maliyetinin çok daha düşük olduğu dönemlerde hayata geçirdiğine işaret eden Yılmaz, “Ben bazen söylüyorum, keşke daha fazlasını yapsaydık” diye ekledi.
Yılmaz, sözleşmelerin yenilenmesiyle ilgili olarak da “Bahsettiğiniz türden bir çalışma da şu an gündemimizde yok.” dedi.
‘Milli paranın güçlenmesi doğal sonuç’
TL’nin aşırı değerli olduğu yorumlarına da değinen Cevdet Yılmaz, dalgalı kur rejimine atıfta bulunurak şunları ifade etti: “Sadece manipülatif, spekülatif hadiselere Merkez Bankası’nın müdahale etmesi gerekiyor. O da kanuni görevi zaten. Enflasyonla mücadele eden ülkelerde kendi milli paralarının güçlenmesi doğal bir sonuçtur.”
Yılmaz, şöyle devam etti: “Birçok tartışma yapılıyor ama rakamlar ortada, TL’deki bu değerlenme makro dengelerimize nasıl yansıyor? İhracatımız artıyor, ithalatımız azalıyor, hizmet gelirlerimiz artıyor, cari dengemiz iyileşiyor. Enflasyon düştükçe bu tartışmalar da kendiliğinden zaten ortadan kalkacaktır.”
‘Faizlerin düşeceği süreç olacak’
Cevdet Yılmaz, geçen hafta Anadolu Ajansı’nda yaptığı açıklamada “Amacımız orta vadede hem enflasyonu hem faizleri düşürmek” demişti. Fed kararı sonrası bu konuda hükümetin güncel
pozisyonunun sorulması üzerine Yılmaz, Merkez Bankası’nın araç bağımsızlığına vurgu yaparak “Her ikisi de 2013’te tek haneliydi hatırlarsanız. Dolayısıyla tekrar öyle bir tabloyu oluşturmak bizim siyasi hedefimiz.” dedi. Yılmaz, “Benim şu aşamada bir tarihten bahsetmem doğru olmaz. Ama önümüzdeki süreç elbette ki enflasyonun da faizlerin de düşeceği bir süreç olacaktır.” dedi.
‘Canlanma ve likiditede artış bekliyoruz’
Gelecek yıl dünyada oluşacak tablonun da Türkiye’yi olumlu yönde etkileyeceğini belirten Yılmaz, şunları kaydetti: “Bir defa dünyada faizler iniyor. Dolayısıyla dünyada özellikle gelişmekte olan ülkelere yönelik olarak bir miktar canlanma ve likiditede artış bekliyoruz. Diğer yandan emtia fiyatlarının ılımlı seyretmesini bekliyoruz. Ayrıca temel pazarımız olan Avrupa Birliği ve MENA daha olumlu, nisbi olarak daha olumlu bir performans göstermesi bekleniyor. Bu da dış talep kanalıyla büyümemizi yine destekleyici bir boyut olacak.”
‘Orada bir sorun görmüyorum’
Ortaya konulan hedeflerin parasal sıkılığın daha erken sonlandırılmasına yol açabileceği yönündeki görüşlere de katılmadığını da anlatan Yılmaz, “Parasal politika Merkez Bankamız çerçevesinde yürüyor ve araç bağımsızlığıyla yürüyen bir politika. Orta vadeli politikamızın temel amacı enflasyonu tek haneli rakamlara düşürmek. Dolayısıyla bütün diğer parametreleri bunun etrafında şekillendiriyoruz. Merkez Bankamız zaten metinlerinde de ortaya koyduğu gibi verilere bakarak, beklentileri takip ederek, gelişmeleri takip ederek kendi kararlarını verecektir. Orada bir sorun görmüyorum ben.” diye konuştu.